Arnavutluk’un başkenti Tirana’da bulunan “Müze-Kafe”, 18. ve 20. yüzyıl arası döneme ait bir çok tarihi eserle ziyaretçilerine Arnavut tarihini ve Arnavut kültürünü tanıtıyor.
”Müze-Kafe” fikrini hayata geçiren Arber Cepani şu açıklamalarda bulundu; ”Arnavutluk tarihinin ve kültürünün önemli objelerini bir araya getirerek oluşturduğu mekan ile tarih ve kültür tanıtımına katkıda bulunmak istediğini” ifade etti.
”Mekanın Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri, Almanya ve İtalya başta olmak üzere birçok ülkeden turist ağırladığını söyleyen Cepani, mekanı ziyaret eden müşterilerin mekanda bulunan eşyalar ile adeta o günleri yaşadığını aktardı.”
”Müze-Kafe” açma fikrini şöyle anlattı: ” Tarihe olan ilgim nedeniyle eski nesnelerin koleksiyonuna başladım. Bu koleksiyon, yıllar içinde toplanmış bir koleksiyon. Koleksiyonum evlerden, antikacılardan, pazardan, kısacası nereden bulabildiysem oradan satın aldığım eşyalardan oluşuyor. Bu iş ticaretten çok, bir tutku. Burada yani Arnavutluk’ta üretilmiş radyo, televizyon, mobilyalar ve porselenler de var. Hiçbir eşya taklit değil. Hepsi orijinal ve 1700 ile 1990 yılları arasında Arnavutluk’ta kullanılmış eşyalar. Buraya gelen müşteriler hem kahve içme hem de Arnavut tarihinde yolculuğa çıkmak imkanı buluyor.”
Ayrıca, ”koleksiyonunun bir çoğunun Komünizm dönemine ait eserlerin oluşturduğunu dile getiren Cepani, buraya gelen yabancı turistlerin Komünist Arnavutluk’u da tanıdığını söyledi.”
Geleneksel kıyafetleriyle mekanda garsonluk yapan Elvi Cnaj ise ”menünün ”Müze-Kafe”ye uygun olarak geleneksel içeceklerden oluştuğunu söyledi.”
Resimlerden kitaplara, giysilerden televizyonlara, mobilyalardan radyolara, gazetelerden asker üniformalarına, birçok tarihi eşyanın bulunduğu “Müze-Kafe”nin daimi müşterilerinden Sevin Serjani de ”mekanı ziyaret edenlerin Osmanlı’dan Komünizm dönemine uzanan zaman aralığına göz atma ve bu dönemin Arnavut tarihini anlama imkanı bulduğunu aktardı.”
Mustafa Uğur Gönülal